Vehbi Koç Vakfı tarafından ilk kez verilen İnsanlığa Üstün Hizmet Ödülü'nün ilk sahipleri, BioNTech’in kurucuları, bilim insanları Prof. Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin oldular. Biz de onların hikâyesini anlatan bir film yapmak için yola düştük ve soluğu Almanya’nın Mainz kentinde aldık. Tam da COVID-19’un aşısını buldukları laboratuvarda!
Hepimizin hayatına sessizce giren ama derin izler bırakan Özlem Türeci ve Uğur Şahin’le bir film çalışmasına girişmek başka hiç bir şeye benzemiyor. Her şeyden önce yanınızda film ekipmanlarının dışında büyük bir gönül borcuyla çıkıyorsunuz karşılarına. Onları tanıdıkça, mütevazi duruşlarına tanık oldukça o gönül borcu yavaş yavaş yerini hayranlığa bırakıyor.
Bu iki saygın bilim insanının tanışma hikâyesi yıllar öncesine uzanıyor. Almanyalı Türk ailelerin çocukları olarak bir onkoloji laboratuvarında tanışıyorlar. Daha tanışır tanışmaz birbirlerine bağlanıyorlar. Bu bağlılık sadece duygusal bir bağlılık değil. İkisinin de gönülden bağlı oldukları bir şey daha var: İnsanlar için daha iyi tedavi seçenekleri bulmak.
Daha emekleme dönemindeki mRNA teknolojisini odağa alan çalışmaları ağırlıkla kanser tedavisine yoğunlaşıyor. İnandıkları yolda ilerleyebilmek ve gerekli kaynağı sağlayabilmek için bir yol ayrımına geliyorlar. Sonunda, Özlem Türeci’nin deyimiyle “aslında çaresizlikten” bir biyo-teknoloji şirketi kurmaya karar veriyorlar. Bilim, buluş ve girişimcilik gibi, ilk bakışta uzlaşmaz görünen kavramları bir arada yaşatmak durumunda kalıyorlar. Böylece BioNTech doğuyor.
BioNTech’in mRNA bazlı kanser araştırmaları ilk olumlu sonuçlarını vermeye başlamışken dünya COVID-19 virüsüyle tanışıyor. Uğur Şahin ortaya çıkan virüsün bir pandemiye dönüşeceğini ilk gören insanlardan birisi. Şahin bununla kalmıyor, sahip oldukları teknolojiyle hastalığa çare olacak ilacı geliştirmek için ekibiyle birlikte kolları sıvıyor. Sonrasını zaten biliyorsunuz.
Bu olağanüstü yolculuğun sonunda Prof. Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin Vehbi Koç Vakfı‘nın İnsanlığa Üstün Hizmet Ödülü’nün de ilk sahibi oldular. 25 Haziran 2022 gecesi Koç Üniversitesi’nde düzenlenen törenle kendilerine sunulan plaketi aldılar, 200 bin dolarlık para ödülünün ise bilimsel araştırmalar ve ihtiyaç sahibi öğrenciler için kullanılmasını istediler.
Uğur Şahin filmimizin bir noktasında, Türklerin değerlerine olan bağlılığının altını çizmek için, “Bir fincan kahvenin kırık yıllık hatırı vardır” sözünü anıyor. İşte o zaman insan “Eğer bir fincan kahvenin hatırı kırk yılsa, milyonlarca insanın hayatını kurtaran aşının hatırı kaç yıldır?” diye kendine sormadan edemiyor.