Paris’te, Türkiye’nin Olimpiyatlarda final yüzen ilk sporcusu olma ünvanını alan Kuzey Tunçelli, Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nü de kazanınca onun hikâyesini filme almak üzere İzmit’e doğru yola çıktık. Kuzey’i tanıyınca sadece fanı olmakla kalmadık, bir efsanin doğuşuna yakından tanıklık ettik.
Kuzey’in yüzme kariyeri 8 yaşında, Kocaeli’nin İzmit ilçesindeki Yıldızlar Yüzme Kulübü’nde başlıyor. 2021 yılında bir yarışta Türkiye rekorunu 25 saniye birden geliştirince dikkatler üzerinde toplanıyor. Olimpiyatlarda madalya alabilecek seviyede bir sporcu olduğu işte o zaman anlaşılıyor.
Kuzey’in ilk günden beri yanında olan hocası Aykut Çelik onu özel yapan yanını şöyle açıklıyor: “Kuzey’in yüzerliği çok yüksek. Sanki suyun üzerinde gidiyor, tüy gibi!” Performans hekimi Akın Torun, Kuzey’in özel bir vücut yapısının olduğuna dikkat çekiyor: “Yarış içinde nabzını düşürebiliyor. Neredeyse sıfırlıyor. Böylece mesela 1.500 metre yarışında 1.000 metre yüzmüşken sanki suya yeni girmiş gibi atağa kalkabiliyor.”
Yıldızlar Yüzme Kulübü’nde başlayan spor kariyerini 2022’den bu yana Fenerbahçe’nin lisanlı sporcusu olarak sürdüren Kuzey Tunçelli hemen her başarılı sporcu gibi zorluklarla baş etmeyi, sınırlı imkanlarla başarılı olmayı öğrenmiş. Havuzda asılı o meşhur “Asla bırakma!” pankartına baka baka büyümüş. Böylece mükemmel tekniğinin yanına sportmenliği ve olimpik değerlere bağlılığı eklemiş, yıkılmaz bir profil geliştirmiş.
Şu anda 1.500 metrede hem kısa hem de uzun kulvarda dünya rekorunu elinde bulundursa da tüm dünya Kuzey’den önümüzdeki Olimpiyatlarda madalya bekliyor. Görünen o ki bir efsane yükleniyor.
